Ekim sonrası market etiketlerindeki alev yükseliyor: Markete girerken hissedilen çaresizlik...

Türkiye’de ve dünya genelindeki gıda fiyatlarına dair gelişmeler, ekonomistlerin ve tüketicilerin gözlerini kış aylarına çeviriyor. Ağustos ayında global anlamda bir düşüş yaşansa da, Türkiye'de bu eğilim aynı olmadı. İşte gıda fiyatlarındaki bu paralel olmayan seyir ve Türkiye'nin kış öncesi beklentileri...

Orhan Akalmaz
Orhan Akalmaz Tüm Haberleri
Ekim sonrası market etiketlerindeki alev yükseliyor: Markete girerken hissedilen çaresizlik...
Ekim sonrası market etiketlerindeki alev yükseliyor: Markete girerken hissedilen çaresizlik...
+4
Haber albümü için resme tıklayın

Global gıda fiyatlarındaki düşüş ve Türkiye realitesi

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından açıklanan veriler, küresel gıda fiyatlarının ağustosta iki yılın en düşük seviyesine gerilediğini işaret ediyor. Ancak Türkiye'de, artan üretim, lojistik ve enerji maliyetleri ile çiftçi nüfusundaki azalma gibi faktörler, gıda enflasyonunu yaz aylarında bile yükseltmeye devam etti. Fakat global ölçekteki bu genel düşüş eğilimi, Türkiye pazarını nasıl etkileyecek? Ve yaklaşan kış aylarında Türk tüketicilerini nasıl bir fiyat dalgası bekliyor? İşte analizimiz...

Üretim maliyetleri ve tarımsal girdi endeksi: kritik yükseliş

TÜİK tarafından açıklanan Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE), maliyetlerdeki artışın bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Temmuz ayında aylık bazda %6,54 ve yıllık bazda %34,32'lik bir artış yaşanmış olması, özellikle tarımsal üretimin azaldığı kış aylarında gıda fiyatlarının daha da hızlanacağı endişesini beraberinde getiriyor. Ayrıca, enerji ve yağlar alt grubunda %23,76, veteriner harcamalarında ise %18,80’lik bir artış kaydedildi. Bunun yanı sıra veteriner harcamalarında yıllık bazda %95,89, diğer mal ve hizmetlerde ise %89,23'lük bir yükseliş yaşandı.

Kış aylarında ne bekleniyor?

“Üretici enflasyonu ağustos ve eylül ile birlikte daha da yükselecek. Çünkü son 3 ayda en temel kalemler olan mazot, enerji ve gübrede yüzde 100’ün üzerine çıkan fiyat artışları oldu. Dolayısıyla kış aylarına girerken, gıda fiyatlarında artış yaşanmaması mümkün değil” - Ali Ekber Yıldırım, Tarım Uzmanı

Ali Ekber Yıldırım’a göre, enerji ve gübre gibi temel üretim kalemlerindeki fiyat artışları, üretici enflasyonunu kış aylarında daha da yükseltecek. Bu durumun bir sonucu olarak, kış aylarına girerken, gıda fiyatlarında artış yaşanması kaçınılmaz görünüyor. Üstelik yaz aylarındaki tarla üretiminin, mevsim şartlarının etkisi ile yerini sera üretimine bırakması ve lojistik süreçlerdeki mazot ve benzin kullanımının maliyetlere yansıması da bu artışı tetikleyecek etmenler arasında.

Yıl sonunda gıda enflasyonu beklentileri

Yıldırım, enflasyonla ilgili olarak resmi makamların yıl sonu tahmininin %65 civarında olduğunu ifade ediyor. Ancak genelde gıda enflasyonunun genel enflasyonun 10 puan üzerinde olduğunu belirten Yıldırım, yıl sonunda gıda enflasyonunun en az %75-80 düzeyinde seyredeceğini tahmin ediyor. Bu, tüketicilerin alım gücünü daha da azaltacak ve yaşam maliyetini artıracak olup, önümüzdeki dönemde hanehalkı ekonomileri üzerinde ciddi baskılar oluşturabilir.

Türkiye'de gıda enflasyonu: Çiftçisinden tüketicisine kritik süreç

Son 10 yılda girdi maliyetlerinin 20 kat artış gösterdiği, gıda ürünleri fiyatlarının aşırı yükselişe geçtiği Türkiye'de tarımsal üretim ve tüketim dengeleri, hem üreticileri hem de tüketicileri zor bir tercihin eşiğine getiriyor.

Maliyetlerdeki tırmanış ve çiftçinin durumu “Çiftçiler üretimden uzaklaşıyor.” - Hasan Murat Kapıkıran, İstanbul Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı

Türkiye'de gıda fiyatlarındaki ani ve yüksek artışın köklerini irdelediğimizde, karşımıza çıkan tablo oldukça karmaşık ve çok faktörlü. Kapıkıran'a göre, son 10 yılda girdi maliyetlerinin astronomik bir şekilde artışı, çiftçileri üretim yapmaktan alıkoyuyor. Artan gübre ve mazot fiyatları, küçük ölçekli çiftçileri zararına üretim yapmaya itiyor ve bu durum, doğrudan piyasadaki arzı olumsuz etkileyerek, tüketicileri daha yüksek fiyatlarla karşı karşıya bırakıyor.

Yağış eksikliği ve gıda üretimi Fiyat artışlarının sebeplerinden bir diğeri de yağış miktarlarındaki belirgin azalma

 Türkiye'nin verimli tarım alanlarından Marmara Bölgesi'nde geçen yıla nazaran yağışlar yüzde 90 azaldı. Bu, doğrudan ürün verimliliğini ve dolayısıyla piyasadaki gıda miktarını düşürüyor, böylece fiyatlar yukarıya doğru itiliyor. Gelecek dönemlerde bu eğilimin ne yönde değişeceği konusundaki belirsizlikler ise endişeleri arttırıyor.

Tarımsal destekler ve çözüm önerileri Fiyat istikrarının sağlanması adına atılan adımlar ve yapılan desteklemeler, çiftçiler ve uzmanlar tarafından yetersiz bulunuyor

Özellikle girdi maliyetlerine yönelik sağlanan desteklerin, artan maliyetleri karşılamaktan uzak olduğu görülüyor. Yıldırım'ın vurguladığı gibi, çiftçi “üretmesem daha mı iyi olur” diye düşünmeye başlıyor ve bu da uzun vadede Türkiye gıda sektörünü daha da kırılgan bir hale getiriyor.

Tüketici açısından gıda enflasyonu DİSK-AR’ın raporlarına göre, tüketicinin hissettiği gıda enflasyonu yüzde 90-115 arasında değişiyor ve bu durum, hanehalklarını alternatif ürün arayışına itiyor. Ancak bu arayış, kaliteli ve sağlıklı gıda erişimini sınırlarken, tüketicilerin sağlığını da tehlikeye atacak durumlar ortaya çıkarabiliyor. Daha uygun fiyatlı gıda maddelerine yönelme, kalite ve sağlık standartlarını düşürebiliyor, bu da toplum sağlığını uzun vadede olumsuz etkileyebilir. 

03 Eki 2023 - 13:05 - Ekonomi

Muhabir  Orhan Akalmaz


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak medya.com.tr Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan medya.com.tr hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler medya.com.tr editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı medya.com.tr değil haberi geçen ajanstır.