İşsizlik Sigortası Fonu tarihinin zirvesine ulaşırken: 153 milyar Liralık çığır açan artışın perde arkası

Fona olan ihtiyaç ve kullanım dinamikleri

Türkiye'de İşsizlik Sigortası Fonu’nun arka planını anlamak, bu fonun işçi ve işverenleri nasıl etkilediğini, devlet bütçesi ve makroekonomik göstergeler üzerindeki rolünü daha iyi kavramaya olanak tanır. 153 milyar liralık rekor büyüklük, hem Türkiye ekonomisinin hem de iş gücü piyasasının çeşitli evrelerine tanıklık eden bir fonun kritik bir anın fotoğrafını çekiyor.

1999’dan günümüze: İstikrarlı bir yükseliş mi, yoksa dalgalı bir seyir mi?

1999 yılında kurulan ve ilk ödemesini 2002 yılında gerçekleştiren İşsizlik Sigortası Fonu, 21 yılda toplamda 17 milyon 893 bin kişiye 116 milyar lira ödeme gerçekleştirdi. Bu süreçte fon, sadece işsizlik ödeneği sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda kısa çalışma ödeneği, yarım çalışma ödeneği ve diğer nakdi ücret desteklerini de finanse etti.

Küresel krizlerin gölgesinde bir fon

Koronavirüs salgını, İşsizlik Sigortası Fonu’nu hem gelir hem de gider açısından zorlayan kritik bir döneme sürükledi. Fon, salgın sürecinde işçi ve işverene sağlanan kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği ile varlığını 131 milyar liradan 90 milyar liranın altına kadar düşürdü. Ancak 2020 ve 2021 yıllarındaki eksi bakiyelerine rağmen, fon, 2022 sonunda 124 milyar lira büyüklüğe ulaşmayı başardı ve ardından tarihi zirve olan 153 milyar liraya ulaştı.

Fonun geleceği: Sürdürülebilirlik tartışmaları

İşsizlik Sigortası Fonu'nun geleceği, artan büyüklüğü ve sağladığı desteklerle sürdürülebilirliği hakkında soruları gündeme getiriyor. Fonun gelir-gider dengesi, iş gücü piyasasının sağlığı ve genel ekonomik koşullara bağlı olarak sürdürülebilirliğini koruma kapasitesini sorguluyor.